Biz Nasıl Hayatta Kalmışız?

Eski ama eskimeyen bir yazı…. Eskilerden önüme çıkan. Sizinle de paylaşayım dedim.

1985 Yılından Önce Doğanlar

50 – 60 – 70 – 80′ li yıllarda mı büyüdün? Nasıl oldu da hayatta kalmayı başardın?

1. Arabaların emniyet kemeri, kafalıkları, ve kesinlikle hava yastıkları yoktu.

2. Arka koltuk tehlikeli değil de eğlenceliydi.

3. Bebek yatakları ve oyuncaklar renkliydi. Ya da en azından kurşunlu, muhtelif zehirli maddeler ile boyanmıştı.

4. Prizlerin, araba kapılarının, ilaç şişelerin ve kimyasal ev temizleyicilerinin üzerinde çocuk kilitleri yoktu…

5. Kasksız bisiklete biniliyordu.

6. Steril su şişelerinden değil de bahçe hortumundan ya da muhtelif başka kaynaklardan su içiliyordu…

7. Oyun oynamaya çıkmanın tek şartı hava kararmadan önce eve dönmekti.

8. Cep telefonu yoktu ve hiç kimse nerelerde gezdiğimizi bilmiyordu. İnanılmaz …

9. Okul öğlen bitiyordu… Ve öğlen yemeği için evimize geliyorduk.

10. Bir sürü yaramız, kırılmış kemiğimiz ve kırılmış dişimiz vardı, fakat hiçbir zaman birileri bu yüzden mahkemeye verilmiyordu. Kendimizden başka kimse sorumlu değildi.

11. Bolca tatlılar ve tereyağlı ekmekler yiyorduk, ve gerçek şekerli içecekler içiyorduk ve hiç kilo sorunumuz olmazdı – çünkü hep dışarda oynardık, aktif olarak.

12. Dört çocuk bir limonatayı paylaşabiliyorduk… Aynı bardaktan içebiliyorduk, ve kimse bu yüzden ölmüyordu.

13. Playstation, Nintendo 64, X boxes, Vídeo oyunlarımız, 99 kablolu kanalımız, Dolby surround, Cep telefonumuz, Bilgisayarımız, Internetde Chat odalarımız YOKTU. Onun yerine ARKADAŞLARIMIZ vardı bolca!

14. Yürüyerek veya bisiklet ile uzakta oturan arkadaşlarımızı ziyaret edebiliyorduk, kapılarını çalıp hatta çalmıyarak içeri girip onları oyun oynamaya çağırabiliyorduk!!!

15. Evet dışarda, o acımasız korkunç dünyada! Korumamız olmadan! nasıl mümkün oluyordu bu? Tek kale üzerine maç yapardık ve birisi takıma alınmadığında psikolojik travma oluşmuyordu ya da dünyanın sonu gelmiyordu.

16. Bazı öğrenciler diğer öğrenciler gibi başarılı değildi ve sınıfta kalabiliyordu. Fakat bu yüzden kimse “Psikolog”a ya da “Pedagog”a gönderilmiyordu. Kimsede Disleksi, konsantrasyon sorunu veya hiperaktivite yoktu, basitçe o okul yılını tekrarlıyordu.

17. Özgürlüğümüz, üzüntülerimiz, başarılarımız, görevlerimiz vardı…ve bunlar ile yaşamayı öğreniyorduk.

Soru: Nasıl oldu da bütün bunlara rağmen hayatta kalmayı başardık?

Ve daha da önemlisi kendi kişiliğimizi bu şartlar altında nasıl oldu da geliştirebildik?

Sen de bu jenerasyondan mısın?

Şimdiki çocuklar büyük bir olasılık ile bizim yaşama şeklimizi sıkıcı bulacaklar -fakat- bizler çok güzel ve mutlu yaşadık!

Yukarıdaki yazı alıntıdır.

Benim eklemelerim ise

18. Dolap dolusu kıyafetimiz yoktu ama olanların değerini bilirdik. Okula başlarken bir çift ayakkabı alınırdı. Bir de eskisi ile idare ederdik.

19. Özgüvenimiz vardı ama annelerimizin deyimiyle pabuç kadar dilimiz de yoktu. Büyüklere saygıyı bilirdik.

20. Sanal dünyadaki Like’larımız yoktu ama bol bol gerçek sevgi vardı. Omuzuna yaslanacağımız omuzlar, derdimizi paylaşacağımız dostlar vardı.

Bir Kahve Molası

Bahar Üner Anahmias

Dijital Marka Stratejisti - DIGIBRANDING, Eğitimin Geleceği danışmanı, yazar, öğrenmeye ve öğrendiklerini paylaşmaya aşık, 2 güzel genç kızın ve 1 4 ayaklının annesi, 1 yakışıklının da eşi.

WhatsApp